Doğum sürecinin normal yapılıp yapılmayacağını belirleyen faktörlerden biri de pelvik anatomidir. Bunun nedeni, fetüsün rahimden çıkış şeklinin kadının pelvisinin şekli ve boyutundan etkilenmesidir.
Erken gebelikte pelvik muayene yapmak önemlidir, çünkü bazı kadınların pelvik anatomisi normal doğuma uygun değildir. Ancak bu, normal bir vajinal doğumun imkansız olduğu anlamına gelmez.
Pelvis anatomisini bilmek, doğum sürecindeki engellerin riskleri hakkında ek bilgi sağlayabilir, böylece bu riski azaltmak için çeşitli çabalar gösterilebilir.
Kadın pelvisinin şeklini bilmeden önce, içinde hangi organların olduğunu öğrenelim.
Kadın pelvis ve iç organların anatomisi
Dişi pelvis, aşağıdakileri içeren çeşitli üreme organlarından oluşur:
1. Pelvik kemikler ve kaslar
Pelvisin kemikleri ve kasları, bağırsaklar, mesane ve rahim gibi pelvik bölgedeki organları yerinde tutmada önemli bir rol oynar.
Kadınlarda bu kısım bebeğin doğum kanalından dışarı itilmesi sürecinde rol oynar.
2. Vajina
Vajina, rahim ağzını veya rahim ağzını vücudun dışına bağlayan bir kanaldır. Bu kanal, cinsel ilişki sırasında adet kanının çıktığı ve penisin gireceği bir yer görevi görür. Doğum sürecinde vajina bebek için bir doğum yolu görevi görür.
3. Serviks
Rahim ağzı veya rahim ağzı vajinayı rahime bağlayan kısımdır. Rahim ağzı normal olarak kapanabilir ve bir kadın adet gördüğünde veya doğum sırasında açık olabilir.
4. Rahim
Rahim olarak da bilinen rahim, pelvik boşluğun ortasında yer alır. Bu üreme organının çeşitli işlevleri vardır ve bunlardan biri, döllenmiş yumurtanın bir fetusa dönüşmesi için barınma yeridir.
5. Endometriyum
Endometrium, rahim duvarının iç astarıdır. Döllenmiş yumurta bu katmana yapışır, sonra büyür ve bir fetusa dönüşür. Döllenme olmadığında, endometriyal astar menstrüasyon sırasında dökülecek ve kanla çıkacaktır.
6. Yumurtalıklar
Yumurtalıklar, yumurta veya oosit üreten dişi üreme organlarıdır. Kadınların rahmin yanlarında zarlarla desteklenen iki yumurtalığı vardır.
7. Fallop Tüpleri
Fallop tüpleri, yumurtalıkları ve rahmi birbirine bağlayan tüplerdir. Bu kanal, yumurtlama sırasında yumurtayı yumurtalıktan rahme yönlendirmeye ve döllenme sürecinde yumurta ve sperm için bir buluşma yeri olarak hizmet eder.
Pelvik Şekil Türleri ve Doğum Sürecine Etkileri
Genel olarak, kadın pelvisinin dört şekli vardır ve her şeklin doğum süreci üzerinde kendi etkisi vardır. İşte açıklama:
platiloid
Platiloid düz pelvis olarak da bilinir. Bu tipte, pelvik kavite ovaldir, ancak düzleştirilmiş veya yana doğru genişlemiştir. Bu, fetüsün başı enine ile pelvisten geçmesine neden olabilir.
Kadınların yaklaşık %5'inde bu tip pelvis vardır ve çoğu doğum sırasında sezaryen geçirmek zorundadır.
Android
Aslında bu pelvik şekil, küçük bir pelvik boşluk boyutuna sahip bir erkek pelvik tipi olarak sınıflandırılır ve şekli bir kalp sembolünü andırır.
Bu tip pelviste, pelvik kemikler çıkıntı yapar ve pelvik kemik kemerleri dar görünür. Android pelvisinin şekli de doğum sürecinin durmasına neden olma riski altındadır.
jinekoid
Bu tip kadınlarda en sık görülen pelvik şekildir ve en iyi pelvik şekildir ve vajinal doğum için uygundur. Bunun nedeni, pelvik boşluğun geniş ve geniş olması, böylece bebeğe vajinadan geçerken daha fazla yer sağlamasıdır.
antropoid
Antropoid pelvis, android pelvisten daha uzun ve daha geniştir. Ancak bu form hala jinekoid pelvise göre daha dardır. Bu pelvik tipe sahip bazı hamile kadınlar normal doğum yapabilir, ancak genellikle doğum daha uzun sürer.
Pelvisin şekli ve anatomisine ek olarak, annenin ve fetüsün hamilelik sırasındaki durumu, doğum öyküsü ve kişisel tercihler gibi doğum yöntemini de etkileyebilecek çeşitli faktörler vardır.
Rahim miyomları veya miyomlar gibi diğer faktörler de doğum yöntemini belirler. Bunun nedeni, pelvisteki yumuşak doku topaklarının bebeğin doğum kanalını tıkayabilmesidir.
Pelvisteki myomların veya diğer topakların boyutunu ve konumunu değerlendirmek için bir pelvik ultrason gereklidir..
Bu nedenle, pelvisinizin anatomisini öğrenmek için hamileliğin erken döneminde bir pelvik muayene yapın. Ayrıca, en güvenli doğum sürecini belirleyebilmeniz için doktorunuzla düzenli olarak doğum öncesi kontrolleriniz olduğundan emin olun.